3 Kasım 2011

KURBAN BAYRAMINDA SAĞLIKLI BESLENME

         Kurban bayramında bayramların vazgeçilmezleri şeker, çikolata, şerbetli hamur tatlıları gibi yiyeceklerin yanı sıra et tüketimi de artmakta ve bunun sonucunda da sağlık sorunları oluşabilmektedir. Bu nedenle tatlı ve et tüketiminde özellikle kalp-damar, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişilerin ve yüksek risk grubunda bulunan çocukların ve yaşlıların dikkatli olmaları gerekmektedir.

        Etin Beslenmemizdeki Önemi Nedir?
        Etler, beslenmemizde önemli yer tutarlar. İyi kalite protein içerdiği ve protein oranı yüksek olduğu için en önemli protein kaynaklarımızdan biridir. Özellikle protein gereksiniminin arttığı, hızlı büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk dönemlerinde diyette mutlaka yer alması gerekir. Etler, C ve E grubu vitaminleri ile kalsiyum dışında başta B12 vitamini, demir, çinko olmak üzere mineraller açısından da oldukça zengindir. Özellikle ette bulunan demirin vücutta kullanılabilirliği oldukça yüksek olduğundan demir eksikliği anemisini önlemede önemli yeri vardır.
     Etin bileşiminde, protein, yağ, mineraller ve vitaminler bulunur. Protein ve yağın etteki oranı etin yağlı ve yağsız oluşuna göre değişir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksektir. Etin kendisi protein içerdiği için suyundan ziyade kendisi yenilmelidir.
     Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için koroner arter hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi hastalığı olanlar kırmızı yağlı et yerine derisiz beyaz eti (tavuk, hindi) ve balıketini tercih etmeli, Kurban Bayramı'nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamaya dikkat etmelidirler.

        Etlerin Pişirilmesinde ve Saklanmasında Nelere Dikkat Etmeliyiz?
       Kurban Bayramında beslenme konusunda etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemleri de önemli yer tutar. Ayrıca kesilen etlerin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından çok önemlidir. Etlerin pişirilmesinde ve saklanmasında şu konulara dikkat edilmelidir:
       Etin pişirilmesinde ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır.
       Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır. Ayrıca çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli "kanserojen maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir.
       Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir.
       Etle yapılan yemeklere yağ eklenmemeli, kendi yağı ile pişirilmelidir.
      Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklığa dikkat edilmeli, eti yakmayacak şekilde ayarlanmalı.
      Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, sağlıklı pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. Böylece et daha kolay pişecek, daha kolay sindirilecek ve daha lezzetli olacaktır.
       Etlerin hazırlanmasında etler ve diğer besinler için ayrı bıçak ve doğrama tahtaları kullanılmalıdır.
       Kurban etleri, günlük pişirilecek miktarlarda olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir.
     Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır.
     Dondurulmuş etler uygun yöntemlerle çözdürülmelidir. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etler oda sıcaklığında bekletilerek çözdürülmemelidir.

      Bayramda Nasıl Beslenmeliyiz?
      Metabolizmanın düzenli çalışması için günlük öğün sayısı en az 3 ana ve 2 ara öğün olacak şekilde düzenlenmeli ve öğün atlanılmamalıdır.
      Öğünler içinde en önemlisi sabah kahvaltısıdır. Bu nedenle güne hafif bir kahvaltıyla başlanmalıdır.
      Besinler küçük lokmalar halinde, iyi çiğnenerek ve yavaş yenilmelidir.
     Şeker ve şekerli besinlerin fazla miktarda tüketimi aşırı enerji alımının nedenidir ve vücut ağırlığının artmasına (şişmanlığa) ve besleyici değeri yüksek olan besinlerin tüketiminin de azalmasına neden olur. Bu nedenle bu tür besinlerin tüketimini azaltın. Bayramın vazgeçilmezleri tatlı ve çikolata tüketimine dikkat edin. Sütlü tatlılar ilk tercihiniz olsun.
       Besin tüketimi ile vücutta oluşan zararlı maddeleri atmak ve vücut ısı dengesini sağlamak amacıyla günde ortalama 2- 2,5 litre su içilmelidir. Bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları gibi içecekler de tercih edilebilir.
      Yaşamın her döneminde olduğu gibi Kurban bayramında da sağlıklı beslenmenin temelini yeterli ve dengeli beslenme oluşturmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenmek için dört temel besin grubunda yer alan besinlerden her öğünde ve yeterli miktarda tüketilmelidir.
Diyetisyen Emel ÇELİK
Obezite Birimi Sorumlusu